Türk Kahvesi Tarihçesi
Habeşistan’dan tüm dünyaya yayılan kahvenin asıl yöresi Güney Habeşistan’daki Kaffa yöresi olduğu ve adının da bu yöreden geldiği söylenmektedir. Araştırmalara göre 14. yüzyılın başlarında Arap Yarımadası’nda kahve meyvesinin kaynatılması ile elde edilen içecek farklı teknikler denendikten sonra bu yepyeni hazırlama tekniği ile eşsiz lezzetine kavuşmustur. Kahvenin üne kavuşmasından sonra Osmanlı’nın Yemen valisi Özdemir Paşa, tadını çok beğendiği ve hayran kaldığı kahveyi İstanbul’a getirmiştir. 1543 yılında kahve ile tanışan Osmanlı, kahveyi güğüm ve cezvelerde pişirmesi ile türk kahvesi adını almış ve tescillenmiştir. 1554 yılında ise Tahtakale’de açılan ardından tüm şehre yayılan kahvehaneler sayesinde Osmanlı halkı kahve ile tanışmıştır. Bu eşşiz lezzetin bağımlısı olanlar günün her saati tüketmeye başlamıştır. Tavla ve santraç oyunlarının oynandığı sırada ya da kitap ve güzel yazıların okunduğu, şiir ve edebiyat sohbetlerine eşlik etmiştir. Böylelikle dönemin kültürel önemine göre halkın sosyal hayatında önemli bir yer tutmaktadır. Kısa süre sonrasında Osmanlıya yolu düşen tüccarlar ve seyyahlar sayesinde türk kahvesinin lezzeti ve ünü tüm dünyaya yayılmıştır.
Türk Kahvesi Nasıl Yapılır?
Tescilli içeceklerimizden 40 yıllık hatrı olan türk kahvesinin yapılışı oldukça önemlidir. Tekniğini doğru adımlarla uyguladıktan sonra lezzetine hayran kalacaksınız. Son dönemler de elektrikli cezvelerinde tercih edilmesi ile yapımı artık kolay bir hal almıştır. Kahve tiryakilerinin vazgeçilmezi olan türk kahvesi asıl olarak lezzetini ocakta ya da közde pişirilmesi ile alır. Türk kahvesi yapımı için öncelikle taze kavrulmuş ve kaliteli çekirdeklerden öğütülmüş kahve kullanılmalıdır. Böylelikle türk kahvesi içimi sırasında lezzetini zirveye taşır. Aroma ve tazeliğini koruyan türk kahvesi yapımı için kaç kişiye yapılacağı belirlendikten sonra cezveye bardak ya da fincan ölçüsü kadar kişi sayısına göre su eklenir. Su sıcaklığı mutlaka soğuk olmalıdır. Ardından her fincan için yaklaşık bir tatlı kaşığı kahve eklenip karıştırılır. İsteğe bağlı olan şeker ilavesini de bu sıralamayı takip ederek ekleyebilirsiniz. Oluşan bu karışımı suyun içerisinde çözünecek kadar karıştırmalıdır. Cezveyi kısık ateşe alıp ağır ağır pişirilmesi gereklidir. Bu süreçte kahve pişerken karıştırılmamalıdır. Kaynama derecesine gelen kahvenin üzerinde köpük oluşacaktır. Bir kaşık yardımıyla bu köpüğü fincan ya da bardaklara eşit şekilde paylaştırınız. Daha sonrasında kısık ateşte yaklaşık bir dakika kadar kaynattığınız kahveyi artık fincanlara eşit olarak doldurabilirsiniz. Artık lezzetine doyum olmayacak türk kahveniz içime hazır. Aroma ve tazeliğine önem verilerek öğütülen türk kahvesine www.cerezpazari.com adresinden kolayca ulaşabilirsiniz.
Türk Kahvesi Sunumu Nasıl Olmalı?
Türk kahvesinin içimi kadar sunumuda incelik ve özen istenen bir konudur. Hazırlanan türk kahvesinin lezzeti her ne kadar muhteşem olsa da son dokunuş olarak yanında ona eşlik edecek olanlarında katkısı büyüktür. Bu nedenle geleneklerimizden öğrendiğimiz türk kahvesi sunumunda yanına mutlaka çikolata, lokum, draje ve su eklenmelidir. Her detayına önem verilerek hazırlanan türk kahvesi sunumunun bazı gerekçeleri vardır. Örneğin kahveyi içeceğiniz fincanın ebatlarının ya da fincan kulpu özel tasarımlardır. İçim sırasında keyif alınması adına türk kahvesi incelik ve kibarlık bekler. Bu nedenle fincanı tutarken baş ve işaret parmağınızın şekli ile zarif bir tutuş amaçlamak adına ince işçiliklerle fincan modelleri tasarlanmıştır. Türk kahvesi sunumu sırasında ise kahve içiminin ardından damağınızı temizlemek adına küçük bir bardak içinde su eklenir. İsteğe bağlı kalarak ise küçük bir çerezlik içerisinde atıştırmalıklar sunulabilir. Bu çeşitlilik tercihe göre değişebilir. Dilerseniz lokum, çikolata, cezerye ya da çeşitli aromalarla hazırlanmış drajelerden eklenebilir. Taze ve lezzetli bu atıştırmalıklardan tercih ettiklerinize www.cerezpazari.com adresinden ulaşabilirsiniz.
